1964: Lady in a Cage Filminin Çözümlemesi
Lady in a Cage Filminin Çözümlemesi |
1964: Lady in a Cage Filminin Görüntüsel Anlamı
Filmin temelinde insanların duyarsızlığı, ilgisizliği, birbirlerine karşı olan davranışları, iletişim eksikliği ve umursamazlık konu olarak alınmıştır. İnsanlar dünyaya at gözlükleri ile bakmaktadırlar. Filmde yerde ölü bir köpek bulunmaktadır. Gelen geçen bu köpeğe bakmakta fakat hiçbir tepki gösterilmemektedir. Köpeğin bulunduğu sokağın karşısında bir ev var ve evde anne ile oğlu birlikte yaşamaktadır. Bütün olay bu evde geçmektedir. Oğlu evden ayrılmadan önce annesine bir mektup yazar.
Annesinden evden ayrıldıktan sonra mektubu okumasını rica eder. Daha sonra oğlu evden ayrılır. Annesinin kalçası kırıldığı için merdivenleri kullanamıyor. Üst katlara çıkmak için kadına özel yapılmış bir asansör var. Yukarı katlara çıkarken onu kullanmaktadır. Kadın oğlunun ona hediye ettiği bibloyu yanından hiç ayırmıyor.” Şehveti ve güzelliği içinde saklarsın “ diye hitap ettiği biblo eski çağlarda ki gözyaşı şişelerini andırmaktadır.
Kadın üst kata çıkmak için asansöre biniyor fakat elektrik kesintisi yüzünden asansörde kilitli kalıyor. Sesini duyurmak için alarm zilini kullanıyor, hiç kimse o çağrıyı umursamıyor. Yoldaki hayvana aldırmadıkları gibi insanlar birbirlerini bile görmezden geliyorlar. Zilin sesini duyan dilenci bir adam evi fark ediyor ve içeriye bir şekilde girmeyi başarıyor. Kadının yardıma ihtiyacı olduğunu gördüğü halde dilenci adam ona yardım etmiyor. Dilencinin kolundaki tövbe yazısı dikkat çekmektedir
.
Kadın bulunduğu asansörü, ışıksız karanlık bir mezara benzetiyor. Orada sıkışmış olduğunu hissediyor. Bu arada telefon çalıyor ve kadın cevap veremiyor. İçeri giren dilenci adam ise kadının çağrısına cevap vermediği gibi evdeki eşyaları alma çabasındadır. Kadın bana yardım et diye bağırıyor, dilenci ise tövbe diye bağırdığı halde hala evdeki eşyaları alarak kaçma çabasındadır. Dilenci inatla tövbe diyerek evden uzaklaşıyor ve çaldığı eşyaları satmak için bir dükkâna giriyor. Oradaki üç serseri de bu adamın eşyaları nereden aldığını öğrenmek için onu takip etmeye karar veriyorlar.
Bu arada kadın asansörden çıkabilmek için mücadele ediyor. Asansör bir kuş kafesini ya da hapishaneyi andırmaktadır. Kadın yüksek bir yerde asılı kalmasına rağmen bir şekilde kapıyı açıyor fakat kalçası kırık olduğu için aşağıya inemiyor. Çaresizlikten kendisini tekrar asansöre kilitliyor.
Zaman geçtikçe o dar alan kadına düşünmek ve hatalarını görmesi için psikolojik baskı yapan bir alan haline geliyor.
Bu arada dilenci âşık olduğu fahişe ile anlaşarak evi soymak için harekete geçiyor. Üç serseri de onları takip ediyor ve evi öğreniyorlar. Dilenci adamla fahişe evi soyarken üç serseri gürültüyle eve dalıyorlar ve onları dövüyorlar. Fakat hiç kimse asansördeki kadına yardım etmiyor. Evdeki altınları, gümüşleri ve eşyaları almaya devam ediyorlar. Evi istedikleri gibi kullanmaktadırlar. Dilenci ve fahişeyi de kendi işleri için kullanıyorlar. Asansördeki kadın parfüm kokusundan dolayı fahişeyi görmediği halde onun bayan olduğunu anlıyor. Üç serseriden birisi bayan ve hepsi para hırsına kapılmış, kadına yapmadıkları hakaret kalmıyor. Serserilerden biri dilenci adamın kafasına torba geçiriyor ve sert bir bibloyla kafasına vurarak adamı bayıltıyor. Kablolu olan bibloyu, elinde gülle çeviren sporcular gibi sallayıp adama vurmuştur. Fahişeyi de yere iter ve sonra asansördeki kadına yönelip onunla dalga geçmeye devam eder.
Bayılan dilenci adam uyanıyor ve kör oldum diyerek bağırmaya başlıyor. Kafasında torba olduğunu unutup kendisini kör zannediyor. Sonra fahişe dilencinin kafasındaki torbayı çıkarıp ona kör olmadığını söylüyor ve kendine gelen adam seviniyor.
Üç serseri, evdeki eşyaların hepsini dilenci adamla fahişe kadına taşıtıp onlara eziyet ediyor. Serseri kızın adı Elaine. Elaine asansördeki kadının karşısına geçerek kendini tanıtıyor ve selam veriyor. Elaine’nin selam vermesi sanki sahneden sonra selam veren tiyatro oyuncularını andırıyor.
Bu arada fahişe ile dilenci adam boş bir odaya giderek tanıdıkları birine telefon açıyorlar. Eşyaları o serserilerden almaları gerektiğini söylüyorlar.
Asansördeki kadın ise elindeki yüzükle vidaları gevşeterek tekrardan kapıyı açmaya çalışıyor. Yüzük aynı zamanda İslam ülkeleri arasında belli bir dönem mühür olarak kullanılmıştır. Üç serseri ise evde sefa yapıyor. Fahişe kadın bu durumdan yaralanarak bir şekilde evden çıkmayı başarıyor. Canını kurtarması gerekirken aldıkları eşyaların bir kısmını çantasına doldurmaya çalışıyor. Serserilerden biri bunu fark ediyor ve kadını tekrar yakalayıp eve kilitliyor.
Üç serseriden biri dilenci adamı öldürüyor. Asansördeki kadın bu olaya seyirci olmak zorunda kalıyor. Artık serseriler yüzlerini saklamıyorlar ve hepinizi öldüreceğiz diyerek evdeki herkesi tehdit ediyorlar. Serserilerden biri üst katta ki odaların birinde oğlunun annesine yazdığı mektubu buluyor. Bu mektupta evde bir kasa olduğundan bahsediyor. Kasanın yerini öğrenmek için asansörün kapısını açıp kadına şiddet uyguluyorlar.
Serseriler kadınla uğraşırken, fahişenin aradığı adamlar gelip üç serseriyi döverek evin dışarısındaki depoya taşıdıkları eşyaları alıp oradan uzaklaşıyorlar. Asansördeki kadın da kapının açık kaldığını görerek kendini aşağıya atıyor. Sürünerek dışarı çıkıyor ve yardım istiyor. Serserilerden biri bunu fark ediyor ve kadını tekrar içeri taşımaya çalışıyor.
Kadında artık son halinde adamın gözlerine demir saplıyor ve adam kör oluyor. Serseri adam kör olunca arkadaşları onu dinlemeyi bırakıp dalga geçiyorlar. Kadın yola kadar sürüklenerek tekrar yardım istiyor. Kör olan serseri kadını tutayım derken, kadının onu itmesi üzerine yere düşüyor ve kafasının üzerinden o anda bir araba geçiyor. Serseri adam ölüyor ve civardaki tüm insanlar sonunda yardıma geliyorlar. Diğer iki serseri ise kaçarken polise yakalanıyorlar. Kadını tam bir köşeye oturtturuyorlar ki o anda elektrikler tekrar geliyor ve film burada sona eriyor.
Filmdeki yan öğe insanoğlunun çıkmış olduğu medeniyet ve uygarlık düzeyinin gelişmesinin yanında iletişim, umursamazlık gibi konulara duyarsız kalınmasıdır.
A:Gösterge Çözümlemesi
Gösterge Nesneler, insan, teknoloji, hayvanlar, değerli eşyalar, ev. |
Gösteren Asansör, zil, biblo, telefon, radyo. |
Gösterilen Korku, merak, heyecan, öfke, şiddet, sıkılma duygusu, inanç, gerilim, acizlik, güç, sevgisizlik, endişe, kısıtlanma. |
Bu filmde kullanılan gösterge nesne göstergesidir. Nesne göstergesi olarak evin içindeki eşyaları örnek gösterebiliriz. Filmde kullanılan asansör insanda korku, endişe, gerilim, kısıtlanma, çaresizlik, umutsuzluk, karamsarlık uyandırır. Serserilerin elindeki tabanca, direğe çarpan araba ve merdiven gibi gereçleri de sayabiliriz.
Ama en önemli nesne asansördür. Filmin başında gösterilen ölü köpek yani hayvan nesnesi ise insanlığa bir gönderme olarak gösterilmiştir. Hayvana yapılan aynı davranışın insanlara da yapıldığını anlatmaktadır.
B:Dizisel ve Dizimsel Gösterge
Bu başlık altında ki ikili karşıtlıklar: Güç-Acizlik, Heyecan ve merak-Sıkıntı.
Filmin çözümlenmesinde oluşturulan bu farklılıklar verilmek istenilen mesajın öğelerini ortaya çıkarmaktadır. Filmin ana temasını oluşturan asansör hapishaneyi, aynı zamanda kuş kafesini andırmaktadır. Asansörde kilitli kalan kadının hissettikleri aynı zamanda izleyiciye mesaj vermektedir.
C: Kodlar
Bu filmde insanlığın, insan davranışlarının ve duygularının konu olarak ele alınması kültürel bir kod olarak gözümüze çarpmaktadır. İnsanların duyarsızlığı, ilgisizliği, umursamaz ve şiddet yanlısı davranışları filmde konu edilmektedir.
D: Metafor ve Metanomi Kullanımı
Film metafor ve metanomi kullanımında bize geniş seçenekler sunar. Filmdeki asansör hapishaneye bir göndermedir. Aynı zamanda kafese de gönderme yapılmıştır. Yine oğlun anneye hediye ettiği biblo, Roma döneminde kullanılan gözyaşı şişelerine bir göndermedir. Başka bir gösterge, serserinin elindeki kablolu olan bibloyu başının üzerinde çevirmesi gülle atan sporculara bir göndermedir. Serseri rolündeki Elaine’nin selam vermesi, sahneden sonra selam veren tiyatro oyuncularına bir göndermedir.
Yine asansördeki kadının yüzük kullanması, İslam ülkelerinde yüzüğün devletlerarasında mühür olarak kullanılmasına bir göndermedir.
E: Sonuç
Sonuç olarak ‘Lady İn a Cage’ filmi insanların duyarsızlıklarına, ilgisizliklerine bir göndermedir. Aynı zamanda insanlığa, toplumun geçtiği evrelere, dönemlere birer göndermedir. 1960’lı yıllara ve toplumumuzun şu anki geldiği dönem arasında bağ kurmamıza yardımcı bir öğedir.
Medine KOCABAŞ
0 yorum:
Yorum Gönder